Nars Superorgasm Illuminator

Merhabaaa :)) sizi bugün muhteşem bir ürünle tanıştıracağım : Nars Superorgasm Illuminator !!!

Resmen aşk yaşıyorum bu ürünle, sizinle de paylaşmayı kendime görev edindim. O zaman hadi başlayalım :) 

Nars bu işte gerçekten uzman, daha önce hot sand, orgasm ürünleri bildiğiniz gibi çok meşhur oldu, ama bence superorgasm kesinlikle çok daha iyi diye düşünüyorum. Islak makyaj dedikleri görünümü sağlamak bu ürünle çok çok kolay. Içerdiği ışıltı ne çok fazla ne de çok az, tam kıvamında, o pırıltılar gün boyu sizinle ve harika bir yaz makyajının olmazsa olmazı bence bu ürün. 

Iki farklı kullanımı var. Bunlardan biri makyajınız bittikten sonra allık uyguluyormuş gibi elmacık kemiklerinizin üstüne tek başına sürebilirsiniz. Yada böyle benim gibi fondoteninize karıştırıp yine elmacık kemiklerinizin üstüne sürebilirsiniz. Ikisi arasındaki görüntü farkını size göstermek istiyorum.

Loreal True Match fondotenle denedim ilk olarak, bendeki en açık rengi, R1-C1 (rose). Bu fondoten pembe alt tonlu. Elimde Üstte gördüğünüz superorgasmın tek başına rengi, şeftalinin muhteşem bir tonu. Alttaki iste fondotenle karışmış, daha pembeye yakın, tüm yüze uygulanabilir hali. 

Bir de daha sarı alt tonlar içeren bir fondotenle denemek istedim. Maybelline Affinitone, bendeki rengi 10, sanırım en açığın bir üst tonuydu. Bu fondotenle karıştırınca superorgasm kendi rengini biraz daha korudu gibi geldi bana, daha şeftaliye yakın siz ne dersiniz ? :) 

 Beni en mutlu eden keşiflerimden biri bu ürün. Istisnasız her makyajımda kullanmaya başladım. Ister tek başına, ister fondoteninizle yada bb kreminizle yada renkli nemlendiricilerinizle karıştırıp kullanabilirsiniz. Islak makyajınızla yazın daha fresh, daha canlı, daha parlak ve ışıltılı görünmek için bir harika !! :)) 

The Balm 💕

Merhaba :)) Hepimizin ambalajlarına aşık olduğu The Balm gururla sunar : Mary Lou Manizer ve Betty Lou Manizer :))

Mary Lou bana higlighter olarak, Betty Lou da bronzer olarak günlük makyajımda yardımcı oluyor :)) 

 Mary Lou fotoğrafta gördüğünüzden daha açık renkli aslında, şampanya rengi benzeri. Toz halinde olduğundan fırçanıza aldıktan sonra fırçayı ürün kapağına vurun ki biraz dökülsün, üflemiyoruz ki nemlenmesin :) Ben Mary Lou'yu elmacık kemiklerimin üstüne, birazcık da dudağımın üstüne ve T bölgeme sürüyorum. (Bu arada real techniques yüz fırçası bu iş için şahane)

Gelelim Betty Lou'ya. Benim gibi beyaz tenliyseniz Betty Lou harika bir bronzer bence. Tıpkı Mary Lou gibi bunda da tozutma bol olduğu için fırçayı biraz kapağa vurun diyorum tekrar. Yanaklarımda Mary Lou'yu sürdüğüm hattın hemen altına, alnımın üstüne, biraz da burun ucuna sürdük mü, tamam :) 

Yaz makyajımız hazır, hem gündüz hem gece ışıldamak bizim işimiz :))

Maskara denemeleri

Merhaba, bu ara her yerde gördüğüm Maybelline The Falsies Volum Express maskarası ve Essence Lash Princess maskarasını ben de dayanamayıp aldım, bugün deneme fırsatı buldum, sizinle de paylaşmak istiyorum. 

Öncelikle Maybelline The Falsies Volum Express maskarası ile başlayalım. Fırçası bu şekilde, hafif bir eğimi var. Uygulaması kolay, aşırı sıvı bir yapısı yok, o yüzden akma, bulaşma yapmıyor sürerken. Ve ben bu maskarayı çok sevdim, neden diyeceksiniz. 

Kirpikleri birbirine hiç yapıştırmıyor, hepsi tek tek ayrılıyor. çok güzel uzatıyor ve hacim kazandırıyor. Dediğim gibi bulaşma ya da dökülme yaşamadım, kalıntı bırakmıyor. Alt kirpiklerimde de çok kullanışlıydı fırça şekli sayesinde. Çok doğal duruyor. Birçok maskara kirpikleri sertleştirir, tabiri caizse kazık gibi yapar, ama bu maskarayla hiç öyle olmadı, hala hafif hissediyorum. Öve öve bitiremedim :)

Gelelim Essence Lash Princess maskarasına. Ambalajını çok sevdim, çok cici. Bunun da fırçası bu şekilde, S şeklinde bir eğimi var. Ben uygularken çok rahat edemedim açıkçası. Bu maskara da diğeri gibi çok akışkan değil hatta daha kuru diyebilirim, bu yüzden de biraz zor sürmüş olabilirim. Ama bu da akma, bulaşma yada dökülme yapmadı. 

Benim gözlerim hassastır, herhangi bir allerji, yakma yapmadı. Uzun uzun da oldu, ama bir kıvırma ihtiyacı hissettim, düz uzadı gibi geldi. Bir beğenmediğim özellik daha şu ki, kirpikleri birbirine yapıştırıyor, en azından bana öyle geldi. Aslında bu da hafif bir maskara, çok sertleştirmedi ama çok hafif bir topaklanma yaptı. O yüzden bitince muhtemelen bir daha tercih etmeyeceğim bir ürün. İlkini daha çok sevdim :))

Umarım sizin için de bir referans olmuştur, iyi alışverişler :))

YSL göz makyajı

Önceliği en çok kullandığım göz makyajına vermek istedim, yani eyeliner, göz kalemi ve rimel ile başlayacağım. Günlük hayatımda en çok kullandığım, en bayıldığım üçlü YSL'nin Shocking serisi. 

 Soldaki siyah göz kalemi (numarası 1)

Ortadaki YSL Shocking Eyeliner (numarası 1)

Sağdaki ise YSL Shocking siyah rimel

Yine burda elimde solda gördüğünüz göz kalemi, inanılmaz yumuşak, hic dağılmıyor, aradan saatler geçse bile dağılmıyor.

Soldaki eyeliner, keçe uçlu bir aplikatörü var, sürmek çok kolay, simsiyah bir eyeliner ki ben bu özelliğini çok seviyorum. Hiç akmıyor, çok kalıcı, bittikçe de sürekli alıyorum, bu dördüncü filan oldu. Değiştirmeyi hiç düşünmediğim bir ürün.

Bu da rimel, aşırı volume effectli bir rimel, özellikle eyelinerla birbirlerini tamamladıkları bir gerçek. Adının hakkını veriyor bence. Benim kirpiklerim zaten biraz uzundur o yüzden biraz sürsem bile uzatma açısından yeterli, yoğun bir rimel, çok likit değil, akma yada dökülme yapmıyor, bunun da eyeliner gibi en sevdigim özelliği simsiyah oluşu :)

Ben günlük makyajımda eyelinerı kullanıyorum, hafif bir kuyruk yapıp rimeli uyguluyorum. Gece ise eyelinerı daha da belirgin koyu yapmak icin ve göz altlarıma da uygulamak icin göz kalemini kullanıyorum. Sizin de seveceğinizi düşünüyorum bence YSL babydoll eyeliner ve rimelinden çok daha iyiler 🎀

Merhaba :)

Merhaba herkese :) Öncelikler biraz kendimden bahsetmek istedim, ben kimim, blog açmaya niye karar verdim gibi.

Ben İlayda, 23 yaşındayım, Ankara'da okuyorum, tıp fakültesi 5.sınıf öğrencisiyim.

Kozmetik, makyaj, moda, ne giysem, nerden alışveriş yapsam, neyi neyle kombinlesem, hep çok meraklı biriydim, hala öyleyim. Bu konuda hevesli olduğumdan seçici ve zevkli olduğumu da düşünüyorum. 

4.sınıf sonunda Dermatoloji stajı yaparken baktım ki çok fazla bahseder olmuşum, artık kendi kendime değil de paylaşmak da istediğimi anlayınca takip ettiğim bloggerların izinden gideyim, boş durmayayım dedim. 

Birlikte daha çok şey keşfedip daha çok şey öğreneceğimize, daha çok eğleneceğimize de inanıyorum. Bu böyle çok resmi bir açılış konuşması gibi oldu, daha fazla uzatmadan blogun derinliklerine doğru gidiyor ve sizi de bana eşlik etmeye davet ediyorum :))